Siz nerdeyseniz-Biz ordayız..!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Siz nerdeyseniz-Biz ordayız..!

İyi Vakit Geçirmeniz Dileğiyle Foruma Hoşgeldiniz..!
 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 ******'ün son günleri ve ölümü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
g-K-n
Admin
Admin
g-K-n


Mesaj Sayısı : 139
Kayıt tarihi : 24/02/09
Yaş : 37
Nerden : İstanbul

Atatürk'ün son günleri ve ölümü Empty
MesajKonu: ******'ün son günleri ve ölümü   Atatürk'ün son günleri ve ölümü Icon_minitimePerş. Şub. 26, 2009 3:10 am

******'ün sağlığının bozulmasına ve ölümüne neden olan hastalık konusunda çeşitli iddialar vardır. Bir karaciğer rahatsızlığına dair hemen herkes hemfikirdir. Ancak hastalığın adı konusundaki tartışmalar günümüzde bile devam etmektedir. ******'ün sağlığı 1937 yılından itibaren bozulmaya başladı. 1938 başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun kanamaları güçlükle önleniyordu.


Siroz teşhisi konulması

Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü'ndeki karıncalardan meydana geldiği öne sürüldü ve köşk ilaçlamaya alındı. ****** de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e gönderildi. Termal Otel'de, 22 Ocak 1938 günü ******'ü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve ******'e siroz teşhisi koydu. Doktor Belger, ******'e mutlak surette perhiz yapmasını tavsiye etti. ******, Termal Otel'deki tedavisine bir süre daha devam etti, ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 1 Şubat 1938'de tedaviyi yarıda bırakarak Bursa'ya hareket etti.
Fransa'dan doktor getirtilmesi

******'ün sağlık durumunun ciddiyet göstermesi hükümeti de telaşlandırdı. Başbakan Celal Bayar,Avrupa'dan iki hekim getirilmesini önerse de ****** o günlerdeki Hatay Sorunu yüzünden hastalığının dışarıda duyulmasının iyi olmayacağını düşündüğünü belirtti ve bunu reddetti. Türk doktorların kapsamlı bir muayene yapmasını kabul etti. Nihayet 6 Mart 1938 günü beş doktor Çankaya Köşkü'nde ******'e bir konsültasyon yaptılar ve siroz hastalığı teşhisini yinelediler. ******'ün kesinlikle alkolü kesmesi gerektiğini ve yoğun çalışma temposunu biraz düşürmesini istediler. ****** bu önerilere olumlu yanıt verdi. Bu muayeneden bir süre sonra Başbakan Celal Bayar'ın tavsiyesi üzerine Paris Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Noel Fissenger Ankara'ya davet edildi. Fransız doktor ******'ü muayene etti ve diğer doktorların teşhis ve tavsiyeleriyle örtüşen bir tanı-tedavi ortaya koydu.

Son kez Ankaralıların karşısına çıkışı

******'ün rahatsızlığı ve özellikle Avrupa'dan doktor getirtilmesi, dünyada geniş bir yankı buldu. ******'ün ölmek üzere olduğu ve siyasi mirasını kime bırakacağı yönündeki haberler üzerine ****** tüm dünyaya sağlıklı olduğunu göstermek istercesine 19 Mayıs 1938 günü Ankara Stadyumu'nda halkın karşısına çıktı. O gün son defa Ankaralılar'ın karşısındaydı. Kutlamalar çok parlak geçti hatta o günün anısına Ankara Stadyumu'nun adı 19 Mayıs Stadyumu olarak değiştirildi.
Hatay Sorunu'nun çözülmesi

Hatay Sorunu

****** hemen aynı gün törenden sonra Mersin'e hareket etti. Daha sonra Adana'ya geçti. Askeri geçit törenleri yaptırdı ve ordunun başında olduğunu herkese gösterdi. Yaptıkları işe yaramıştı, dış basında hastalık, hatta "ölüyor" tarzı haberler kesildi. Fransızlar Hatay konusunda tüm şartları kabul ettiklerini bildirdiler. Ancak bu seyahat ******'ün hastalığını iyiden iyiye arttırmıştı. ****** 26 Mayıs 1938 günü son defa Ankara'dan ayrıldı, İstanbul'a hareket etti.

******, İstanbul'da 1 Haziran 1938'den 25 Temmuz 1938'e kadar Savarona Yatı'nda kaldı. Yaz sıcakları üzerine tekrar Dolmabahçe Sarayı'na döndü. Bu arada Hatay sorunu da çözüldü ve Türk Ordusu temmuz ayı başlarında Hatay'a girdi.

******'ün karaciğerindeki rahatsızlık iyiden iyiye artmıştı. Doktor Fissenger ve Türk doktorların tekrar yaptıkları muayeneler karında su toplanmaya başladığını gösteriyordu.

Vasiyeti


******'ün vasiyeti

5 Eylül 1938 günü ****** vasiyetini yazdı ve bütün malvarlığını belirli şartlarla, genel başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'ne bıraktı. Kız kardeşine ve manevi çocuklarına, İsmet İnönü'nün çocuklarına para yardımı yapılmasını belirtti. Ayrıca Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na da belirli miktarlarda yardım yapılmasını istedi.

6 Eylül 1938'de Fransız doktor Fissenger üçüncü defa İstanbul'a geldi. ******'ün karnında biriken su iyice artmıştı. O gün yapılan su alma işlemi ile ******'ün karnından tam 6 litre su alındı. Fakat buna karşılık ******'ü daha da rahatlatmak için 12 litre su alındığı söylendi.18 Eylül 1938'de Başbakan Celal Bayar, Dolmabahçe Sarayı'na geldi ve dört yıllık ekonomik plan dosyasını ******' sundu. ****** ülke ekonomisi için çok önem taşıyan projelerin gerçekleştirilmesi için Türkiye'nin önünde en fazla üç yıl olduğunu, bir dünya savaşı çıkacağını ve bir an önce bu projelerin hayata geçirilmesini istedi.

Komaya girmesi

Hastalık gitgide ilerlemekteydi. ******'ün karnında yeniden su toplanmıştı. Ekim ayında yapılan bir işlemle bu su da alındı.İşlemin ardından 16 Ekim 1938 günü öğleden sonra ****** ağır bir komaya girdi. Hükümet, ulusu ******'ün sağlık durumundan haberdar etmek için 17 Ekim 1938'den itibaren Anadolu Ajansı aracılığı ile resmi tebliğler yayınlamaya başladı. ****** girdiği komadan 21 Ekim günü çıktı. Çok istemesine rağmen sağlık durumu elvermediği için 29 Ekim 1938 günü Ankara'da cumhuriyetin onbeşinci yıldönümü kutlamalarına katılamadı. Bayram nedeniyle Ankara'da düzenlenen törenlerde Türk Ordusu'na hitaben yazdığı bayram konuşmasını
Başbakan Celal Bayar okudu.******'ün hastalığı ve Dolmabahçe Sarayı'ndan çıkamayışı bayrama hüzün düşürdü.29 Ekim akşamı Ankara'dan dönen Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri Dolmabahçe Sarayı önünden geçerken ******'e büyük sevgi gösterilerinde bulundular. ******'ün TBMM beşinci dönem dördüncü yasama yılını açış konuşmasını da 1 Kasım 1938'de Başbakan Celal Bayar okudu.

Vefatı

7 Kasım 1938 günü üçüncü ve son defa ******'ün karnından su alınması işlemi yapıldı. 8 Kasım 1938 akşamı saat 19.00'da ****** doktoru Neşet Ömer İrdelp'e bakarak "aleykümesselam" dedi ve son büyük komaya girdi.

9 Kasım günü ve gecesi bu ağır koma devam etti. ******, 10 Kasım 1938 perşembe sabahı saat 9'u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu.

******'ün ölümü Türkiye'yi yasa boğarken hemen ertesi gün toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, ******'ün silah arkadaşı ve 1937'ye kadar başbakanı olan Cumhuriyet Halk Partisi Malatya milletvekili İsmet İnönü'yü 348 milletvekilinin oy birliği ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanlığına seçti.

Cenazesi

******'ün naaşı 16 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı tören salonunda katafalka konuldu. İstanbul halkı Büyük Önder'in önünden saygıyla geçti. ******'ün cenaze namazı 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr.Şerafettin Yaltkaya tarafından Türkçe dualarla kıldırıldı. Aynı gün çok büyük bir kalabalıkla cenaze Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e oradan da aynı günün akşamı 20.30'da Ankara'ya uğurlandı.Ertesi gün (20 Kasım 1938)Ankara'da başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere devlet erkanı tarafından karşılanan cenaze TBMM önünde hazırlanan katafalka konuldu.Ankara halkı ******'ün önünden saygı geçişlerini yaptı.21 Kasım1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı çok büyük bir cenaze töreni ile ******'ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine konuldu. Aynı günün akşamı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, ****** üzerine oldukça etkileyici bir radyo konuşması yaptı.

Anıtkabir'e nakli

******'ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir'in yapımına 1944 yılında başlandı.İnşaat aşaması oldukça uzun sürdü ve 1953 ylında tamamlanabildi. Ölümünden 15 yıl sonra 10 Kasım 1953'te ******'ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi'nden alınarak törenle Anıtkabir'e getirildi ve toprağa verildi.

DÜNYA LİDERLERİNİN SÖYLEDİKLERİ



AMERIKA

****** bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır... Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, ******'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha basarı ile gösteren bir örnek yoktur.

John F.KENNEDY
(A.B.D.Başkanı, 10 Kasım 1963)

Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.

General Mc ARTHUR
Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.

Franklin ROOSEVELT 1928
ABD Başkanı

Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.

New York Times
İnsanı teslim alıcı fevkalade önderlik kuvveti vardır. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.

Gladys Baker(Gazeteci)
ALMANYA

O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmaya uğraşan bir kahramandı.

Prof.Walter L.WRIHT Jr.
****** Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.


Almanya, ATATÜRK'ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.
FRANSA

İnsanlığın bütün belirtileri O'nda kendini hemen gösteriyor.
Noelle Gazetesi


Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu cağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur.******'ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.

Maurice BAUMANT(Profesör)
Çok büyük bir adamdı...bir siyasi dahiydi.

Dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.
******'ün yurt kurtarıcı olduğunu, milletlerin en vefalısı olan Türkler asla unutmayacaklardır.

Noell Roger Gazetes

Bu günün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupa'yı titreten canlı millet durumuna erişmiştir. Ve bu aksam O büyük ölünün başında bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye'dir.

Pierre Dominique(Gazeteci)


Asırları aşan adam !..
Fransa, Paris Basını

Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.

Fransız Cumhurbaşkanı

Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekette, bulabilecek en şerefli isim O'na verilmiştir.


****** öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O'nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felaketinin içine sürüklemişlerdir.


Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlasması'nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir andlasma imzalamaktan gurur duyuyorum. (1921)

Fransız Başbakanı BRIAND


Sırasıyla ihtilalci ve asi, sonradan muzaffer bir kumandan olan "Türklerin babası" Yeni Türkiye'yi yarattı, sultanları kovdu, kadınlara hürriyet verdi fesi kaldırdı, ülkesinde radikal bir inkılap yaptı.
O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir.

Claude FERRER
Fransız Edibi


Türkiye tarihi, bugün her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve ******'ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temel öğelerinden biridir


İNGİLTERE

Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri. Kendi başına bir klas oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekti.

Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet adamlarından birini kaybettik


Çağımızda hiçbir isim ******'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.


İngiltere önce, cesur ve asıl bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.

RUSYA

Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti'nin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.

Sovyet Başbakanı Kalinin


SURİYE

Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak devlet gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden bir taht istemedi. O, kelimesinin bütün anlamıyla bir insan, eşsiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi..

******'ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir. Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkılaplar, birkaç yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.

YUGOSLAVYA

******'ün dehası, tarihte Türk Milleti'nin taşıdığı ruhun faziletine en yüksek örneklerinden birini teşkil edecektir.


Tarih, silinmez harflerle bu devlet adamının ismini hak edecektir. ****** bir halk adamıdır. Kırılmaz azmi, keskin zekası ve kudreti kendisini yendiği alın yazısının önüne getirmiş, böylece yeni Türkiye'nin yaratıcısı olmuştur.

Politika Gazetesi
YUNANİSTAN

Türkiye, dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir deha adama, malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.renault21club.eniyiforum.net
 
******'ün son günleri ve ölümü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Siz nerdeyseniz-Biz ordayız..! :: Hayatın & İçinden :: ****** Özel Bölümü-
Buraya geçin: